Skapuler Diskinezi – Omuz Ağrısı Nedeni
Skapuler diskinezi , sırt bölgesinde yer alan kürek kemiklerinin hareketlerinin ritmik bir şekilde yapılamaması sonucu oluşur.
Skapuler diskinezi , sırt bölgesinde yer alan kürek kemiklerinin hareketlerinin ritmik bir şekilde yapılamaması sonucu oluşur.
Bu gruba genel olarak prematüre bebekler, term dönemde doğup düşük doğum ağırlıklı olan bebekler, doğumsal defekte sahip olan bebekler, yenidoğan yoğun bakımına ihtiyaç duyan bebekler dahil edilir.
Kronik solunum hastalıkları arasında astım, bronşektazi, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), kronik rinosinüzit gibi hastalıklar yer almaktadır.
Skolyoz tanımıyla omurganın tam olarak düzeltilemeyen yana yatışı ifade edilmektedir. Tıpkı bir ağacın gelişimi sırasındaki eğilmesiyle paralel olarak insan omurgası da gelişim evresinde “dış kuvvetler” e açıktır ve bu da çeşitli eğilmelere yol açabilir.
Çoğunlukla kadınlarda görülen ve yaşlanmaya bağlı olarak özellikle ağırlık (vücut ağırlığı ya da mesleki şartlara bağlı ağır kaldırma olabilir) taşıyan eklemlerde ortaya çıkan dejeneratif kemik doku hastalığıdır.
Doç Dr Hasan Kerem Alptekin
Bel ağrılarının kökenini anlamada omurgamızın embriyolojik gelişiminin çok önemli olduğunu görmekteyiz. Anne karnında 6. Haftadan itibaren kondrosit denilen kıkırdak hücrelerinden kemik hücreler oluşmaya başlıyor. Ancak omurganın tam olarak tamamlanması 18-25 yaşlarını buluyor. 6 yaşındaki çocuklara baktığımız zaman omuriliğin arka tarafını koruyan pedikül denilen kemikler bile oluşmamış.
Mevcut kanıtlar çelişkili olmasına rağmen, mandibular bölge ve baş-boyun sistemleri arasında anatomik ve biyomekanik açıdan işlevsel ilişki bulunduğu görülmektedir. Baş ve boyun bölgesinin nöroanatomik olarak temel ilişkisi, omuriliğin C1-C3 seviyesindeki omurga gri maddesi ve trigeminoservikal nukleus caudalis ile bağlantılı olabilir. Burası; trigeminal ve servikal girdiler alan nosiseptif ikinci derece nöronların bulunduğu yakınsama alanıdır. Yapılan çalışmalara göre, trigeminal sinir yapıların uyarılması boyunda sansasyonel etki yarattığı ortaya çıkartılmış ve bu durumun tam tersininde doğru olduğu gösterilmiştir.(La Touche ve diğ.(2009)). Servikal ve trigeminal alanlar arasındaki; anatomik yakınlık, nöronal bağlantılar, yakınsak girdiler servikal ve temporomandibular bozukluklar arasındaki ilişkinin incelenmesinde odak noktası olmuştur (Arendt-Nielsen ve Svensson (2001)).